Silivri Çanta Mahallesinde STK’lar Çanta halkıyla bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Silivri’de yapılması planlanan çimento tesisi projesi, bölge halkının ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) yoğun tepkisiyle karşılaşıyor. Silivri Çevre Derneği, Silivri Demokrasi Platformu ve Silivri Dayanışması gibi oluşumlar, yayımladıkları ortak basın açıklamasıyla siyasi parti temsilcilerine ve yerel yönetimlere çağrıda bulunarak, “Yaşam hakkı için samimiyet testi” istediklerini duyurdu.
Açıklamada, yetkililerin “Halkımızın sağlığı kırmızıçizgimizdir” söylemlerinin somut eylemlerle desteklenmesi gerektiği vurgulandı. Sorumluluğun sadece yerel belediyede olmadığını, 22 yıldır iktidarda olan AK Parti ve MHP’nin bakanlıklarının mevzuat düzenlemeleri ve ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) süreçlerinden sorumlu olduğu belirtildi.
“Söz Mü, İcraat Mı?”
STK’lar, siyasi partilerin ve belediye yönetiminin mevzuatın arkasına sığınmasını eleştirdi. “Belediye (itiraz hakkını kullanmamasından dolayı sorumluluğunu unutmadan) yerelde prosedürü yürütür; ama çimento tesisi gibi bir yatırımı mümkün kılan asıl güç merkezi iktidardır” ifadeleriyle topu yerel yönetimden alarak merkezi iktidara attı. Belediye başkanının “elimde değil” açıklamasına ise daha önceki bir mera davası örnek gösterilerek “demek ki mevzuat bazen direnişe de izin verir” denildi.
Şirket yetkililerinin tesisi “terminal” olarak tanımlamasını da hedef alan açıklamada, “Oysa kendi ÇED raporlarında çok net: Klinker, katkı maddeleriyle öğütülüp çimento üretilecek” denilerek, tesisin bir çimento fabrikası olduğu ve halkın kelime oyunlarıyla kandırılmaya çalışıldığı iddia edildi.
STK’lardan Somut Adımlar İçin Çağrı
Basın açıklamasında, siyasetçilerin samimiyetini ölçmek için bir dizi somut talep sıralandı:
- Plan Notu Değişikliği (Moratoryum): Çimento, klinker ve benzeri faaliyetler için yeni ruhsatların askıya alınması ve inşaatın durdurulması için acil harekete geçilmesi istendi.
- Bağımsız Bilim Kurulu: Üniversite ve meslek odası temsilcilerinden oluşan bağımsız bir komisyonun, tesisin hava, su ve gürültü üzerindeki etkilerini incelemesi talep edildi.
- Açık Oturum: Belediye Meclisi’nin olağanüstü bir toplantıyı, tesisin yapılacağı Çanta-Balaban’da halka açık ve canlı yayınla yapması önerildi.
Açıklamada ayrıca, çevresel etkisi tartışmalı sektörlerden (çimento, maden vb.) belediyeye yapılan bağışların reddedilmesi ve son iki yıla ait tüm bağış listelerinin şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması istendi. Hukuki süreçlerin başlatılacağı ve referandum seçeneğinin değerlendirilmesi gerektiği de vurgulandı.
“Yaşam Hakkı Pazarlıksızdır”
Metin, “Yaşam hakkı pazarlıksızdır” sloganıyla sona erdi. “Bu çağrı, kimseyi ‘köşeye sıkıştırmak’ için değil; laf-icraat makasını kapatmak içindir. Silivri’nin havası, suyu, toprağı pazarlık konusu yapılamaz” ifadeleri kullanıldı. STK’lar, sorumluluğun halkın oylarıyla seçilmiş yöneticilerde olduğunu belirterek, tüm Silivri halkını süreci takip etmeye çağırdı.
Henüz Yorum Yok