Dijital Çağın Kara Günü: Google Saatlerce Çöktü

4 Eylül 2025 sabahı, Türkiye ve Avrupa’da milyonlarca kullanıcı Google servislerine erişemedi. Kesinti, dijital dünyanın ne kadar kırılgan olduğunu acı bir şekilde gösterdi.

Sistem Durdu, Ekranlar Karanlığa Büründü

4 Eylül sabahı saat 10:00 itibarıyla, Türkiye’den başlayarak Avrupa’nın birçok bölgesinde kullanıcılar Google servislerine ulaşamadı. Arama motoru, YouTube, Gmail, Maps, Android uygulamaları, Drive ve daha birçok servis aynı anda işlevsiz hale geldi.
Kullanıcılar, mobil ve masaüstü cihazlarında “sunucu hatası”, “erişim engellendi” veya “bağlantı yok” gibi uyarılarla karşılaştı. Özellikle büyük şehirlerde bu sorunlar daha yoğun yaşandı. Aynı saatlerde sosyal medya platformlarında “Google çöktü mü?” sorusu trend haline geldi.

24 Ülkede Etki: Türkiye Merkezli Kriz Avrupa’ya Yayıldı

Kesinti yalnızca Türkiye’yi değil, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Hırvatistan, Sırbistan, Kuzey Makedonya, Almanya, Hollanda, Ukrayna ve Rusya gibi birçok Avrupa ülkesini de etkiledi. Haritalı izleme sistemleri, kesintinin en yoğun Türkiye’de yaşandığını, Doğu ve Güneydoğu Avrupa’da ise belirgin seviyelerde hissedildiğini gösterdi.
Kullanıcıların bir kısmı VPN kullanarak servisleri kısıtlı şekilde kullanabildi, bu da sorunun küresel Google altyapısından çok bölgesel sunucu ve kimlik doğrulama sistemleri kaynaklı olabileceğini düşündürdü.

Google’dan Sessizlik, Türkiye’den Müdahale

Google tarafından saatler süren kesinti boyunca herhangi bir resmi açıklama yapılmadı. Şirketin sistem durumu panellerinde de olağandışı bir bildirim yer almadı. Bu sessizlik, birçok ülkede resmi mercilerin harekete geçmesine neden oldu.
Türkiye’de ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, olay sonrası Google’dan teknik rapor talep etti. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, olayın siber saldırı değil, büyük olasılıkla kimlik doğrulama sistemlerinde yaşanan altyapısal bir arıza olduğu ifade edildi. Bakanlık ayrıca bu tarz kesintilerin yerli dijital çözümlere ve altyapıya olan ihtiyacı bir kez daha gündeme taşıdığını vurguladı.

Dijital Ekonomi Sarsıldı: Saatlik Milyonlarca Dolar Kayıp

Google servislerinin birkaç saatlik kesintisi bile, küresel ekonomide büyük sarsıntılara yol açtı. Sadece YouTube’un yıllık geliri yaklaşık 36 milyar dolar seviyesinde. Bu, günde 99 milyon dolar, saatte yaklaşık 4,1 milyon dolar gelir anlamına geliyor.
Google’ın ana şirketi Alphabet’in toplam geliri ise yıllık 350 milyar doları aşıyor. Yani bu dev dijital ekosistem her gün 960 milyon dolar, her saat 40 milyon dolarlık gelir üretiyor. Sadece birkaç saatlik bir duraksama bile, potansiyel olarak yüz milyonlarca dolarlık ekonomik zarara yol açabiliyor.
Üstelik kayıp yalnızca Google için geçerli değil. YouTube üzerinden içerik üreten binlerce kanal sahibi, reklam gelirlerinden mahrum kaldı. Müzik ve medya platformlarında yayınlar askıya alındı, Spotify gibi Google Cloud’a bağlı servisler de ciddi kesintiler yaşadı. Reklam kampanyaları durdu, işletmeler potansiyel müşterilere ulaşamadı, kullanıcılar ise alışkanlıklarına erişemedi.

Sadece Teknoloji Değil, Yaşam Tarzı da Durdu

Kesinti sadece teknik ya da ekonomik boyutta değil; aynı zamanda sosyal hayatı da etkiledi. Kullanıcılar navigasyon uygulamaları kullanamadı, Google ile entegre çalışan ev sistemleri aksadı, toplantılar iptal edildi, bulut üzerinden yürütülen birçok iş süreci durdu.
Bu olay, dijitalleşmiş modern yaşam tarzının teknoloji devlerine ne kadar bağımlı hale geldiğini net şekilde ortaya koydu.

Sistemik Risk: Tek Şirkete Bağımlılık Ne Kadar Güvenli?

Uzmanlara göre, yaşanan olay aslında bir uyarı niteliğinde. Çünkü dijital altyapının büyük bir kısmı tek bir şirkete — Google — bağımlı hale gelmiş durumda. Erişim, kimlik doğrulama, bulut teknolojisi ve mobil sistemlerin tamamı neredeyse aynı dijital omurga üzerinden çalışıyor.
Bu durum, sistemik risk anlamına geliyor. Yani tek bir hata, milyonlarca insanı ve milyarlarca doları etkileyebiliyor. Bugün yaşanan şey, bir teknik arızaydı. Ama ya yarın bu bir siber saldırı olursa?

Yerli ve Dağıtık Altyapı Zorunluluk Haline Geliyor

Yaşanan kesinti, ülkelerin yerli dijital altyapılara yatırım yapmasının önemini bir kez daha gösterdi. Yedekli sistemler, kimlik doğrulama alternatifleri, bölgesel sunucular ve dağıtık veri merkezleri, olası bir arıza ya da saldırı durumunda minimum etki için elzem hale geliyor.
Türkiye başta olmak üzere birçok ülke, bu tarz kesintilerden sonra kendi “dijital bağımsızlık” stratejilerini hızlandırma kararı aldı.

4 Eylül, Dijital Tarihe Geçti

4 Eylül 2025, dijital çağın dönüm noktalarından biri olarak tarihe geçti. Geçici gibi görünen bu kesinti, sadece birkaç saatlik bir “offline” olma durumu değil; milyarlarca dolarlık zarar, milyonlarca insanın günlük rutininin sekteye uğraması ve en önemlisi, küresel dijital sistemin kırılganlığını ortaya koyan büyük bir uyarıydı.
Artık hiçbir ülke, hiçbir şirket ve hiçbir kullanıcı bu gerçekle yüzleşmeden dijital geleceğe güvenle ilerleyemez.